Günümüzde bloglar o kadar popüler hale geldi ki artık neredeyse her internet kullanıcısının bir blogu var. Blogun ne olduğunu öğrenen, bir blog okumaya başlaya hemen herkes en kısa sürede kendine bir blog oluşturuyor ve ismine de “kişisel blog” diyor. Blog oluşturmak teknik olarak çok kolay bir işlem olabilir. Peki oluşturulan her bloga “kişisel blog” diyebilir miyiz? Maalesef bu iş o kadar kolay değil. Kişisel blog olmanın da bir yolu yordamı var. Öncelikle kişisel blog kavramını iyi anlamak gerekiyor.
Kişisel Blog Nedir?
Kişisel bloglar için insanın kendini en özgür hissettiği blog tipi diyebiliriz. Çünkü kişisel blogların belli bir konusu olmaz/olamaz. Konu ne olursa olsun yazar kendi düşüncelerini ve gözlemlerini paylaşır. Kişisel blogu diğer blog türlerinden ayıran esas nokta budur işte. Yazarın kendi düşünceleri… Örnek verecek olursam; bir teknoloji blogu yazarı, yeni çıkan bir ürünü tanıtır ve onun özelliklerini yazar. Kişisel blog ise o ürünü kullandıktan sonra, ürün hakkındaki düşüncelerini ve o ürünle yaşadığı olayları yazar.
Kişisel Blog Ne Değildir?
Kişisel blog bir ansiklopedi gibi her konuda bilgi veren, bir gazete gibi her haberi duyuran bir blog türü değildir. Kişisel blog sağdan soldan kopyalanan yazıların yer aldığı bir mecra hiç değildir. Kişisel blogda hit ve gelir kaygısı olmaz/olmamalıdır. Yazar dışında birinin görüşüne yer verilmez. Adı üstünde, kişiseldir…
Kişisel Bloglarda İsim Ve Domain Seçimi
Kişisel blogların isim ve domain seçiminde en yaygın olan kişinin ismi ve soyadından oluşan (Örn: serdarkara.com veya serdarkara.blogspot.com) domainlerdir. Zaten en mantıklı olan da bu gibi gözüküyor. Ancak kimliğini ifşa etmek istemeyen kişiler de olabilir elbette. Bu durumda 2 seçenek var. Ya serdaringunlugu, serdaryaziyor, serdarinblogu gibi isminizin yanına getirilecek bazı kelimelerle yeni kombinasyonlar üreteceksiniz, ya da yaratıcılığınızı konuşturup orijnal ismler bulacaksınız. Kelimelerbenim buna güzel bir örnek.
Kişisel Blog Teması Nasıl Olmalı?
Her blog türünde olduğu gibi kişisel bloglarda da üzerinde en çok durulan, en çok mesai harcanan konu şüphesiz tema seçimidir. Bana göre kişisel bir blogun tema seçiminde, o blogu yazanan kişinin ve hedef kitlesinin profili çok önemli rol oynar. Şöyle ki; eğer blog yazarı 15- 16 yaşlarında neşeli, coşkulu teenage biri ise tema seçimi de ona uygun hareketli ve renkli bir tema olabilir. Veya yazar 30lu yaşlarda, işinde gücünde biriyse seçeceği tema daha sade şatafattan uzak olmalıdır.
Fakat ne olursa olsun tema seçiminde blog sahibinin zevki kadar okuyucunun beklentileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla tema değiştirmeden önce okuyucunun fikrini almak çok önemlidir.
“Hakkımda” Sayfası Olmazsa Olmaz!
Eğer kişisel bir blogunuz var, insanlar sizin fikirlerinizi, görüşlerinizi, deneyimlerinizi okumak için blogunuzu ziyaret ederler. Ve bu yazıları yazanan kişinin kim olduğunu merak ederler. Mutlaka bir hakkımda sayfanız olsun ama “öylesine” değil. Okuyan kişiyi hakkınızdan gerçekten bilgi veren, eğlenceli ve samimi bir “hakkımda sayfası” oluşturmak için çaba gösterin. Bu sayfanın size okuyucu kazandırma veya kaybettirme potansiyelinin olduğunu unutmayın.
Kişisel Bloga Neler Yazılır?
Kişisel blogda konu sınırlaması olmadığını daha önce söylemiştim. Ancak bunu “karşılaştığım her bilgiyi blogda paylaşırım” şeklinde algılamamak gerek. Kişisel blog niteliği gereği bir tür dışa vurumdur. Yine daha önce söylediğim gibi bir ansiklopedi veya gazete değildir. Kişisel blog her zaman “BEN” odaklı olmalıdır. Peki kişisel bloga neler yazılabilir? Gelin biraz beyin fırtınası yapalım...
Gidilen yeni bir mekan veya şehirde yapılan gözlemler, kişisel planlar/hedefler/beklentiler, karşılaşılan ilginç/komik/sıradışı olaylar, okulda öğretmene/ofiste patrona söylemek istenip söylenemeyenler, gündemdeki olayara dair görüşler, okunan bir kitaptan/dinlenen bir albümden/izlenen bir filmden kalanlar… Liste uzar gider.
Tüm kişisel blog yazarlarına başarılar ve keyifli bloglar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder